CUMHURİYET DÖNEMİ TİYATRO
TİYATRO
Tiyatro Tarihine Genel Bakış
1840 Fransızca oyun sergilendi.
1856’da tiyatro binası yapıldı.
1860’ta “Şair Evlenmesi” eseri Şinasi tarafından yazıldı. Ancak 49 yıl sonra sahnelendi. Batılı anlamda ilk tiyatro eserimizdir.
1869 yılında Gedik Paşa Osmanlı Tiyatrosu yapıldı.
1914 yılında Darülbedayi- Osmani yapıldı.
Darülbedayi(Güzellikler Evi)
“İstanbul Şehir Tiyatrosunun” ilk şekli ve adıdır. Türk tiyatro tarihinde, tiyatronun kuruluş ve gelişmesinde Darülbedayi topluluğu öncülük etmiştir. Teşkilatın ilk adı Darülbedayi-i Osmanidir. Türkiye’de ilk düzenli bir tiyatro kurulması ve sahne sanatçılarının yetiştirilmesi fikri 1914 yılında Şehremini Operatör Cemil Topuzlu tarafından ortaya atılmıştır. Bu fikrin gayesi, Türk halkına tiyatroyu sevdirmekti.
Savaş sırasında, Darülbedayi sanatçıları, Asker Ailelerine Yardım Cemiyeti faydasına Hüseyin Suad‘ın adapte ettiği 1916’da Çürük Temel adlı oyunu sahneleyerek halka sundular. Bundan sonra, Halit Fahri Ozansoy’un “Baykuş” adlı manzum piyesi sahneye kondu. Savaş sonrasında oyunlara devam edildi.
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında Tiyatronun Özellikleri
Cumhuriyetin ilkeleri halka aktarılmaya çalışılmıştır.
Ulus bilincinin oluşması amaçlanmıştır.
Devlet konservatuarı açılmıştır.
Çocuklar ve kadınlar ön plana çıkarılmıştır.
Afife Jale 1919 yılında “Yamalar” isimli tiyatro ile sahne almıştır.
Aile dramları, değer çatışmaları, köy gerçekliği, gelenekler, köyden kente göçün getirdiği problemler
Tarihi olaylar ve kişiler işlenmiştir.
Dil yalındır.
Nazım nesir karışıktır.
Geleneksel tiyatro ile modern tiyatronun özellikleri bir arada görülür.
Bireysel duygu ve düşünceler sosyal kurumlardaki değişimler de işlenmiştir.
Epik Tiyatro: Toplumcu gerçekçi bir anlayışla yazılan tiyatrolara epik tiyatro denir. Genel manada eleştiri ön plandadır.
Absürt tiyatro: Bütün kalıplara, alışılmış düzene karşı çıkar. Mantık sınırlarını tanımaz. Olaylar arasında bağ kurulmaz. Kahramanları genelde zavallı, suçlu, bilgisiz ve zayıf kişilerdir. Belli bir olay dizisi yoktur. Verilmek istenen mesaj yoruma açıktır. Samuel Beckett’in Godot’yu Beklerken ve Eugene lonesco’nun (Öjen İyonesku) Kel Şarkıcı adlı oyunları bu türün ilk örnekleri olmuştur.
1.HALDUN TANER: (1915-1986)
Öykü ve tiyatrolarıyla adını duyurmuştur.
Epik tiyatronun, kabare tiyatrosunun bizdeki öncüsüdür.
İstanbul Edebiyat Fakültesi, Gazetecilik Enstitüsü’nde LCC Tiyatro okulunda binlerce öğrenci yetiştirmiştir.
Zeki Alasya ve Metin Akpınar ile birlikte Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nu kurmuştur.
Edebiyatımızın ilk epik tiyatrosu olan “Keşanlı Ali Destanı”nı yazmıştır.
Çok iyi bir gözlemcidir. Okurlarını gerçeklerle karşı karşıya getirir.
Sosyal eleştiri ve hicivde başarılıdır.
Öykü: Yaşasın Demokrasi, Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu, On İkiye Bir Var, Sancho’nun Sabah Yürüyüşü, Ayışığında “Çalışkur”, Konçinalar, Yalıda Sabah
Tiyatro: Huzur Çıkmazı, Fazilet Eczanesi, Zilli Zarife, Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım, Günün Adamı, Dışarıdakiler, Keşanlı Ali Destanı, Ayışığında Şamata, Astronot Niyazi,
Portre: Ölür İse Ten Ölür Canlar Ölesi Değil
Anı: Sırıtık Bir Küskün
2.TURAN OFLAZOĞLU (1932- …)
Türk edebiyatının usta bir oyun yazarıdır.
Amerika’da tiyatro eğitimi aldı.
Tiyatrolarında genellikle tarihi konuları işlemiştir.
Sağlam bir tiyatro kültürü vardır.
Köy konulu tiyatroları da var.
Shakespeare, Rike, Nietzsche, Kafka gibi yazarlardan çeviriler yapmıştır.
Köy konulu tiyatroları: Keziban: Kan davasını anlatmıştır. Allah’ın Dediği Olur: Köy hayatının neşesini anlatmıştır. Elif Ana: Köylü kadınların çilesini anlatmıştır.
Tarih konulu tiyatroları: Fatih, Deli İbrahim, IV. Murat, Genç Osman, Cem Sultan, Sokrates Savunuyor, Korkut Ata, Yavuz Selim, III. Selim, Sinan, Yine Bir Gülnihal, ***Kösem Sultan***
Sembolik Tiyatro: Gardiyan, Dört Başı Mamur Şahin Çakır, Güzellik ile Aşk, Pençe
Tiyatro: Keziban, Allah’ın Dediği Olur, Deli İbrahim, IV. Murat, Sokrates Savunuyor, Elif Ana, Fatih, Genç Osman, Kösem Sultan, Güzellik ile Aşk, Atatürk, Cem Sultan, Gardiyan, Sinan, Dört Başı Mamur Şahin Çakır, III. Selim, Pençe, Kanuni Süleyman, Yine Bir Gülnihal, Korkut Ata, Yavuz Selim
3-MUHSİN ERTUĞRUL (1892-1979)
Tiyatronun kurumlaşmasında öncü olmuştur.
Hem bir yazardır hem bir oyuncu ve hem de bir eleştirmendir.
“Tamilla”, “Spartaküs”, “Beş Dakika” filmlerini çekti. 1927’de belediye tiyatrosunda Belediye Başkanı Muhittin Üstündağ’ın önerisiyle Darülbedayi’nin başına getirildi. 1928’de Türkiye’nin ikinci büyük yapım şirketi olan “İpek Film”in kurulmasına öncülük etti. “Ankara Postası” isimli filmin ticari başarısının ardından 20 film daha çekti.
Edebi Kişiliği
Çağdaş Türk tiyatrosunun Batılı anlamdaki kurucularındandır. Çağdaş Batı tiyatrosunu ülkemizde kurumsallaştıran kişidir.
Tiyatro oyuncusu, eğitmeni, yönetmeni ve çevirmeni olan çok yönlü bir sanatçıdır. Muhsin Ertuğrul, bunların yanında makale yazarı ve sinema yönetmeni özellikleriyle de tanınır.
Daha iyi, daha düzenli, daha güzel olana erişmeyi amaçlar.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında ülkemizde sinemayla ilgilenen ve film yapan tek kişi olur.
Türk kadınını kamera karşısına çıkaran kişi olarak bilinir.
Tiyatroyu, amacına ulaşmak için sosyal bir araç olarak görür.
Tiyatroyu sevdirmek için büyük çaba gösterir.
Kurtuluş Savaşı’nın ilk belgesel filmi olan “Zafer Yolları”nı çeker.
Çağdaş Türk tiyatrosunun temellerini atan ve geliştiren Muhsin Ertuğrul, tiyatro alanındaki hizmetleri nedeniyle 1932’de Goethe Madalyası ile ödüllendirilir.
“Türk tiyatrosunun ve sinemasının babası” lakabını almıştır.
1941 yılında “Perde ve Sinema” adlı bir dergi çıkarmıştır.
Nazım Hikmet ile birlikte çektirdiği “Leblebici Horhor Ağa” adlı filmiyle Türk sineması ilk uluslararası ödülü almıştır.İkinci Venedik Film Festivali’nde Onur madalyasına layık görüldü.
Muhsin Ertuğrul’un “Halıcı Kız” adlı filmi Türk sinemasındaki ilk renkli film olarak tarihe geçti.
Muhsin Ertuğrul’un eserleri
Deneme kitapları: İnsan ve Tiyatro Üzerine Gördüklerim Filmleri: Leblebici Horhor Ağa, Yayla Kartalı, Tosun Paşa, Sözde Kızlar, Halıcı Kız, Boğaziçi Esrarı, Ateşten, Bir Millet Uyanıyor, Bir Kavuk Devrildi
Çeviri: Renkli Fener, İhtilal, Baba, Söz Söyleme Sanatı.
Tiyatro: Cehennem (tiyatro çevirisi)
Anı: Benden Sonra Tufan Olmasın
REFİK ERDURAN (1928)
Edebi Kişiliği
Günümüzün önemli tiyatro yazarlarındandır.
Bireyden çevreye ve topluma doğru genişleyen oyunlarıyla öne çıkar.
Oyun yazarı ve tiyatro eleştirmenidir. Vodvil(çok hareketli ve eğlenceli bir konusu olan, şarkılara da yer verilen hafif güldürü) ve güldürü tarzındaki oyunlarıyla bilinir. Toplumsal bozukluklar, kurum ve kişilerin eleştirisini eserlerinde konu edinir. Toplumu düzeltmeyi amaçladığı bu eleştirilerinde bazen komik yanları ön plana çıkarır.
Televizyon ve sinema senaryoları da yazan Erduran, bunları ülkemizde ve yurt dışında yayımlama imkânı bulur
Gazete yazarlığı yapar.
Oyunlarında toplumsal bozuklukları başarıyla işleyip ahlaki değerlere ayrı bir önem atfeder.
Çeşitli dergilerde mizah yazıları ve fıkralar kaleme alır.
“Yağmur Duası” ve “Er Oyunu” başta olmak üzere birçok roman kaleme alır. Romanlarında genellikle köy hayatından bahseder.
Sonraki zamanlarda filme de dönüştürülen “Metamorfoz” senaryosunda Atatürk’ün toplumsal başarısını konu edinir. Kısa sürede toplumu yeniden yapılandırılmasına dikkatleri çeker.
Tiyatro alanında gerek yurt içi gerekse yurt dışında birçok ödüle layık görülür.
Eserleri
Oyun
Cengiz Han’ın Bisikleti: Birden çok kadınla evliliğin eleştirisi yapılmıştır.
Karayar Köprüsü, Büyük Jüstinyeni, Uçurtmanın Zinciri: Bu üç eser üstün yetenekli kişilerin topluma kazandırılması ve yurt dışına gitmesine engel olunması üzerine yazılmıştır.
İkinci Baskı
Deli: İlk oyunudur.
Bir Kilo Namus
İp Oyunu
Kartal Pençesi
Turp Suyu
Kelepçe
Canavar Cafer
Anı
Gülerek
RECEP BİLGİNER (1922-2005)
Edebi Kişiliği
Yazı hayatına gazetecilikle başlar, gazete ve tiyatro türleriyle devam eder. Oyun yazarı olarak ün kazanmasında “Gazeteciden Dost” oyunu büyük rol oynar.
Oyun yazarlığı ile ön plana çıkan Recep Bilginer, tarihi oyunlarının dışında, toplumsal olayları gerçekçi bir anlayışla ele alan oyunlarıyla bilinir.
Yapıtlarında daha çok Güneydoğu Anadolu köylerinde yaşanan hadiseleri konu alır. Toplumsal aksaklıklar, işsizlik, cehalet, törenin acımasızlığı, dönemler arası iletişimsizlik, tarihsel olaylar da yapıtlarında işlediği diğer önemli konular olarak ön plana çıkar.
Eserlerinde etkileyici ve gerçekçi bir anlatımı tercih eder. Az sözcükle çok şey anlatmayı amaçlar.
Tiyatrolarında halkın gönlünde yer alan kişileri ön plana çıkarır.
“Devlet Sanatçısı” unvanına sahip sanatçılar arasında yer alır.
Devlet Tiyatroları ve İstanbul Şehir Tiyatrosu tarafından birçok oyunu
Şiir, senaryo, roman, anı, inceleme ve deneme türlerinde de eserler kaleme alır.
Siyasi hayatındaki anılarını topladığı “Üç İktidar Üç Hayal Kırıklığı” kitabı ölümünden sonra yayımlanır.
“Gazeteciden Dost” oyununda bir gazete bürosunda geçen olayları anlatır.
“İsyancılar” Mersin’de bir muhtar seçiminde hakkını arayan insanların isyancı olarak nitelenmesi.
“Ben Kimim“ oyununda bir ailenin dramını konu alır.
“Parkta Bir Sonbahar“ oyununda geç yaşta evlenenlerin de mutlu olabileceğini dile getirir.
“Sarı Naciye” Recep Bilginer’in en önemli oyunu olarak ön plana çıkar. Oyundaki olay, Toroslardaki bir orman köyünde ve Çukurova tarlalarında geçer. Eserde bir ailenin dramı anlatılır. “Elçi” ve “Sarı Naciye”, oyunda ana kahramanlardır. Sarı Naciye’nin Çukurova’da hayatı değişir. Sarı Naciye ırgat toplamaya gelen elçiyle aşk yaşar. Olaylar da bu iki şahıs etrafında gelişip devam eder.
Recep Bilginer ayrıca Yunus Emre İlme Hizmet Vakfı Ödülü ve Türk Dil Kurumu Oyun Ödülü’nün de sahibidir.
Eserleri
Oyun
İsyancılar
Gazeteciden Dost
Utanç Dünyası
Ben Devletim
Sarı Naciye
Yunus Emre
Parkta Bir Sonbahar Günüydü
Roman
Politikada Bir Sarı Çizmeli
Şiir
Bir Zamanlar
ORHAN ASENA (1922-2001)
Edebi Kişiliği
Yazın hayatına şiir ve öykü türleriyle başlayan sanatçı oyun yazarı olarak ün yapar.
Eserlerinde toplumsal ve psikolojik alanları kapsayan konuları kaleme alır; tarihi olaylara değinir. Trajik olayların işlendiği “Hürrem Sultan” oyunu bunun başarılı bir örneğini oluşturur.
Suç, korku, dostluk, bireysel açmazlar, yalnızlık, zaaflar, kişisel bunalımlar oyunlarında üstünde durduğu ana kavramlar olur.
Başkaldırı temasının da egemen olduğu eserlerinde kişilerin iç çelişkilerini sergiler.
Bireyleri net tonlarla yani ak ya da kara olarak değil gri olarak sunar.
Gılgamış efsanesinden esinlenerek yazdığı “Tanrılar ve İnsanlar” eseri büyük yankı yapar.
Bazı tiyatro eleştirmenlerince “Türk tiyatrosunun Shakespeare’i” olarak nitelendirilir.
Orhan Asena’nın “Tanrılar ve İnsanlar-Gılgamış” oyunu, Nevit Kodallı’nın müziğiyle opera haline getirilir.
Toplumu değiştirme projesinin hakim olduğu “Tohum ve Toprak” oyununda idealist bir devlet adamı olan Alemdar Mustafa Paşa’yı konu edinir.
“Simavnalı Şeyh Bedreddin” oyununda düşünceleri uğruna kendi hayatından olan ünlü tasavvufçu Şeyh Bedreddin’in trajedisini işler.
“Atçalı Kel Mehmet” oyununda Aydın İhtilali’ne önderlik eden Atçalı Kel Mehmet’in şahsında insanların ezilişi ve başkaldırışını konu edinir.
“Şili’de Av” oyununda Şili Devlet Başkanı Salvador Allende’nin ölümüyle sonuçlanan darbe esnasında dışarıdaki insan avından kaçan yedi gencin hesaplaşma, tartışma ve çatışmalarını konu edinir.
“Ya Devlet Başa Ya Kuzgun Leşe” eserinde Kanuni Sultan Süleyman’ın oğulları arasındaki taht kavgasını işler.
“Ölü Kentin Nabzı” oyununda Şili’de 1977 yılında Pinochet’in baskı rejimine karşı direniş hareketini konu edinir.
“Hürrem Sultan”da Kanuni Sultan Süleyman dönemindeki iktidar mücadelelerini ele alır.
“Fadik Kız” oyununda Anadolu insanının sömürülüşünü hikâye eder.
İktidar Konulu Tiyatro Eserler:
Kanuni Dörtlemesi: 1)İlk Yıllar-Roksalan 2)Hürrem Sultan 3)Ya Devlet Başa ya Kuzgun Leşe (Şehzade Beyazıt’ın Düzmece Mustafa ile görüşmesi) 4)Sığıntı (Şehzade Beyazıt’ın İran’a sığınması)
Eserleri
Oyun
Tanrılar ve İnsanlar-Gılgamış
Hürrem Sultan
Tohum ve Toprak
Simavnalı Şeyh Bedrettin
Şili’de Av
Atçalı Kel Mehmet
Ölü Kentin Nabzı
Ölümü Yaşamak
Fadik Kızı
Gecenin Sonu
Toroslardan Öteye
Karagöz Emekli Oldu
TURGUT ÖZAKMAN (1930-2013)
Edebi Kişiliği:
İlk tiyatrolarında nesil çatışmasını işler.
Romanlarında tarihten gelen milliyetçilik vardır.
Almanya’da tiyatro eğitimi almıştır.
Devlet tiyatrolarında oyunu sahnelenen en genç tiyatro oyuncusu unvanına sahiptir.
Oyunlarında günlük hayattaki tezatları, komik unsurları geleneksel Türk tiyatrosunun öğelerinden faydalanarak sunar.
Toplumsal koşulların kişilerin hayatlarına etkileri, birey-çevre ilişkileri ve kuşaklar arası çatışmalar eserlerinde önemle üzerinde durduğu konular olur.
Oyunlarında geleneksel tiyatro ile Batı tiyatrosunu kaynaştırmayı başarır.
Kurtuluş Savaşı’nı romansı bir dille anlatan ve aynı zamanda belgesel roman özellikleri taşıyan ve elli yılda tamamlanan “Şu Çılgın Türkler” romanı ona büyük ün kazandırır. Eser, satış rekorları kırıp Cumhuriyet tarihinin en çok satılan kitabı olur.
Sade, gösterişsiz, mecazlı ve az da olsa ince yergili, duru bir dil ve anlatımı vardır.
Romanları, belgesel nitelikte olup romanlarında yakın tarihimizi ve Kurtuluş Savaşı’nı işler.
İlk oyun denemeleri olan “Masum Katiller” ile “Pembe Evin Kaderi” devlet tiyatrolarınca oynatılır.
Pembe Evin Kaderi: Pembe ahşap evde yaşayan torunlar apartman özlemi ile yaşarlar. Ancak apartmana gidince mutlu olamazlar, tekrar pembe ahşap eve dönerler.
Ocak: Üç neslin hayata tutunmaya çalışması anlatılır.
Paramparça: Aile içi geçimsizlik, karı koca ilişkileri üzerine yazılmıştır.
Kanaviçe: Üç kız kardeşin eve kapanıp sürekli kanaviçe yapması ve gerçek hayattan uzaklaşmaları anlatılır.
Güneşte On Kişi: Bir gazete çevresinde dönen olaylar anlatılır.
Duvarların Ötesi: Dört mahkumun hapishaneden kaçarak bir öğretmeni rehin alması ve polisle karşı karşıya gelmesi anlatılır.
Töre: Kan davası anlatılır.
Eserleri
Oyun
Duvarların Ötesi
Pembe Evin Kaderi
Tufan
Güneşte On Kişi
Kanaviçe
Paramparça
Bulvar
Bir Şehnaz Oyun
Fehim Paşa Konağı
Resimli Osmanlı Tarihi
Darılmaca Yok
Roman
Şu Çılgın Türkler
Diriliş Çanakkale 1915
Korkma İnsancık Korkma
19 Mayıs Atatürk Yeniden Samsun’da
GÜNGÖR DİLMEN KALYONCU (1930-2012)
Edebi Kişiliği:
Amerika’da tiyatro eğitimi alan günümüzün önemli oyun yazarlarındandır.
Konularını daha çok tarih ve mitolojiden(Yunan Mitolojisi) alan Güngör Dilmen Kalyoncu, oyunlarındaki teknikle dikkatleri çekmeyi başarır.
Oyunlarında çağın eleştirisini yapar.
Absürt tiyatronun Türk edebiyatındaki öncü kişileri arasında yer alır. Absürt tiyatronun amacı, seyirciyi düşündürmek ve tedirgin etmektir.
Oyunlarının konularını tarih ve mitolojiden alır.
Oyunlarında sağlam tiyatro tekniği, şiirsel dil ve evrensellik dikkat çeker.
Ayak Parmakları: İşe gitmek istemeyen bireyi anlatır.
Avcı Karkap: Avcı av ilişkisi anlatılmıştır.
“Canlı Maymun Lokantası: Edebiyatımızın en önemli absürt tiyatro örneği sayılan esridir. Amerika’nın Petrol Kralı üzerinden sömürü sistemini anlatır. Batı’nın gelişmişlik-gelişmemişlik kavramları ile Doğu’nun madde ve duygu kavramlarını karşı karşıya getirip değerlendirir.
“Midas’ın Kulakları”, “Midas’ın Altınları”, “Midas’ın Kördüğümü” oyunlarıyla bir “Midas Üçlemesi” oluşturur. Midas üçlemesinde mitolojiden yararlanır.
“Midas’ın Kulakları” oyunu ile katıldığı yarışmada birincilik unvanını alır.
Güngör Dilmen Kalyoncu’nun ayrıca “İttihat ve Terakki” isminde bir sinema filmi ve “Bağdat Hatun” isminde bir de senaryo çalışması da vardır.
Eserleri
Oyun
Ben Anadolu
Deli Dumrul
Galile’nin Günahları
Hâkimiyeti Milliye Aş Evi
Midas’ın Altınları
Midas’ın Kulakları
Midas’ın Kör Düğümü
Canlı Maymun Lokantası
Troya İçinde Vurdular Beni
CEVAT FEHMİ BAŞKUT:
Yurt dışında oyunları sahnelenen ilk kişidir.
Yurt dışında sahnelenen ilk Türk tiyatrosu “Paydos”tur.
Paydos: Aydın bir öğretmenin değerlerine saldırı ve öğretmenin kaybetmesi.
Buzlar Çözülmeden: Devlet otoritesinin zayıflığı anlatılır. (Deli Deli Kulakları Küpeli)
Büyük Şehir
Küçük Şehir
Harput’ta Bir Amerikalı
Hacıyatmaz
Sana Rey Veriyorum
Makine
Yorumlar
Yorum Gönder