EDEBİ AKIMLAR
EDEBİ AKIMLAR
Edebi akımların oluşmasında toplumsal değişmeler ve gelişmeler rol almıştır.
Genellikle birbirlerine tepki olarak doğmuşlardır.
HÜMANİZM (İNSANCILIK)
Latince “humanus”
Evrensel konu- Antik Çağ
Aydınlanma Çağı’nın temelini oluşturur.
Klasisizme zemin hazırlamıştır.
Eski Yunan ve Latin edebiyatı örnek alınır.
Bütün insanlığı sevme ve kucaklama esas alınır.
Konu yerine söyleyiş güzelliği önemlidir.
Biçim mükemmeliği önemsenir.
XIV. yüzyıl İtalya'da doğup XVI. yüzyıl Avrupa'da gelişmiştir.
Avrupa bu düşünceye Yüzyıl Savaşları, salgın hastalıklar ve kıtlık gibi durumlardan sonra ulaşmıştır.
Dante - Bocaccio - Petrarca - Montaigne - Cervantes - Shakespeare
Yunus Emre
RÖNASANS
Rönesans (Yeniden Doğuş), Orta Çağ ve Reform arasındaki tarihsel dönem olarak bilinir. 15 - 16. yüzyıl İtalya'sında batı ile klasik İlk Çağ (Eski Roma ve Yunan Eserlerinin incelenmesi) arasında güzel sanatlar, bilim, felsefe ve mimarlıkta bağın tekrar kurulmasını sağlayan, Antik Yunan filozoflarının ve bilim insanlarının çalışmalarının çeviri yoluyla alındığı, deneysel düşüncenin canlandığı, insan yaşamı (hümanizm) üzerine yoğunlaşıldığı, matbaanın bulunmasıyla bilginin geniş kitlelerle paylaşımının arttığı ve kökten değişimlerin yaşandığı bir dönemdir.
“Rönesans insanın keşfedilmesidir.”
Petrarca, Montaigne, Bocon, Cervantes, Shakespeare
KLASİSİZM (KURALCILIK)
17. yy Fransa’da (Boileau “Şiir Sanatı-Klasisizm ilkelerini yazmıştır.”) 1660 ekolü akla ve sağduyuya dayanır.
Konularını eski Yunan ve Latin edebiyatlarından alır.
Kahramanları seçkin insanlardan seçer, sıradan insanlara pek yer verilmez.
Konu değil konunun işlenişi önemlidir.
Dilde kusursuzluk önemlidir. Dil açık, yalın ve soyludur.
Sanat için sanat anlayışı vardır.
Sanatçı eserde kendini gizler.
Tiyatroda üç birlik kuralına uyulur. (olay-zaman-mekân)
Klasisizm tiyatro ve şiir akımıdır.
Temsilciler:
Dünya edebiyatı: Moliere, Corneille, Racine, La Fontaine, La Bruyere, Boileau, Madam De La Fayette, Fenelon, Pascal, Descartes
- Corneille: Le Cid, Horace (Tragedya)
- Racine: Andromaque, İphigenie (Tragedya)
- Moliere: Gülünç Kibarlar, Tartuffe, Zoraki Tabip, Cimri, Kibarlık Budalası, Scapin’in Dolaptan, Hastalık Hastası (Komedya)
- Bouileu: Manzum mektup ve yergi
- La Fontaine: Fabller
- Descartes: Yöntem Üzerine Nutuk (Felsefe)
- Pascal: Düşünceler
- La Bruyere: Karakterler (Portre)
- Fenelon: Telemak (Roman)
- Madam de la Fayette: Prenses de Clives (Roman)
Türk Edebiyatında: Direktör Ali Bey, Şinasi, Ahmet Vefik Paşa
Not: Edebiyatımızda klasisizm farklıdır. Direktör Ali Bey, Şinasi, Ahmet Vefik Paşa “Sanat toplum içindir.” Anlayışındadırlar.
Şinasi La Fontaine’den, Ahmet Vefik Paşa Moliere’den çeviri ve adapteler yapmışlardır.
ROMANTİZM (COŞUMCULUK)
1830 klasisizm tepki
Victor Hugo “Cromwell’in ön sözünde romantizm kurallarını belirtmiştir.” “Hernani” eseri romantizm akımı ile yazılmıştır.
Klasik edebiyatın kural ve şekilleri bırakılır.
Konular Hristiyanlıktan tarihten ve günlük yaşamdan
Günlük dil
Akıl yerine duyguya ve hayallere yer verilir
Aşk, ölüm, intihar, acı (temalar)
Sanatçılar kişiliklerini gizlemezler.
Sanat toplum içindir.
Tabiat tasvirleri yer almıştır.
Konularda karşıtlıklardan yararlanma vardır.
İyiler daima iyi, kütüler daima kötüdür.
Tip değil karakter vardır.
Üç birlik kuralı terk edilir.
Dram
Temsilciler: Voltaire, Lord Byron, Goethe, Schiller, Jean Jacques Rousseau, Lamartine, Victor Hugo, Aleksandre Dumas, Aleksandre Puşkin
- Goethe: Divan (Şiir); Faust, Egmont (Dram); Genç Werther’in Istırapları (Roman)
- Schiller: Haydutlar, Wilhelm Tell (Dram)
- Montesquieu : Kanunların Ruhu (Felsefe)
- Jean Jacques Rousseau : Toplum Sözleşmesi, İtiraflar, Emile
- Lamartine : Bir Meleğin Düşmesi, Şairane Düşünceler (Şiir); Graziella, Rapheal (Roman)
- Victor Hugo : Akşam Şarkıları, Işıklar ve Gölgeler, Sonbahar Yapraklan (Şiir); Sefiller, Nötre- Dame’ın Kamburu (Roman); Hernani, Kral Eğleniyor, Ruy Blas, Cromwel (Dram)
- Voltaire : Şiirde Henriade adlı destanı ünlüdür; Candide, Zadig (Roman
- Lord Byron: Childe Harold’un Gezisi (Gezi); Kaabil, Sardanapal (Dram)
- Puşkin: Kafkas Esiri, Çingeneler (Şiir); Yüzbaşının Kızı (Roman)
- Aleksandre Dumas: Monte Kristo Kontu
Türk Edebiyatı: Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi, Abdülhak Hamit Tarhan, Recaizade Mahmut Ekrem (Şiirde)
REALİZM (GERÇEKÇİLİK)
19. yy’da Fransa romantizme tepki- Gustave Flaubert “Madam Bovery”
Duygu ve hayal değil gerçeklik
Sanat için sanat
Olduğu gibi yansıtma (kişilik gizlenir)
“Anlatılanlar yol boyunca gezdirilen bir ayna)
Çevre tasviri-sade dil
Betimlemeler yazarın gözüyle yapılmaz kahramanın gözüyle yapılır.
Hikâye ve romanda uygulanır.
Şiirde Parnasizm olarak yansır.
Temsilcileri: Gustave Flaubert, Stendhal, Balzac, Daniel Defoe, Charles Dickens, Hemingway, Turgenyev, Çehov, Gorki, Gogol, Tolstoy, Dostoyevski
- Stendhal: Kırmızı ve Siyah, Parma Manastırı
- Balzac : Vadideki Zambak, Eugenie Grandet, Goriot Baba
- Gustave Flaubert: Madam Bovary, Salambo, Duygusal Eğitim
- Charles Dickens : Oliver Twist, David Copperfield
- Gogol: Ölü Canlar, Müfettiş
- Turgenyev: Rudin, Babalar ve Oğullar, Taşralı Kadın
- Dostoyevski: Suç ve Ceza, Karamazof Kardeşler, Budala
- Tolstoy: Savaş ve Barış, Anna Karanina, İvan ilyiç’in Ölümü
- Gorki: Ana, Üç Kişi
- Mark Twain : Tom Sawyer’in Maceraları
- Anton Çehov: Vanya Dayı, Vişne Bahçesi
- Mihail Aleksandroviç Şolohov: Ve Durgun Akardı Don
- Ernest Hemingway: Çanlar Kimin İçin Çalıyor?
- John Steinbeck: Gazap Üzümleri
- Herman Melville: Moby Dick
Türk Edebiyatında: Recaizade Mahmut Ekrem, Halit Ziya Uşaklıgil, Samipaşazade Sezai, Mehmet Rauf, Mehmet Akif Ersoy, Ömer Seyfettin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Refik Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin, Halide Edip Adıvar
NATÜRALİZM (DOĞALCILIK)
Emile Zola “deneysel roman”
“Nasıl ki kimya bilgini kendi hazırladığı koşullar altında oluşan doğal olayları gözleyip saptamakla yetinir, azota kızmadığı gibi, oksijene de aşırı sevgi göstermezse sanatçı da suç karşısında yargıç kesilmez, erdem karşısında ise alkış tutmaz.”(Emile Zola)
Natüralistler, Determinizmi (aynı koşullarda aynı nedenler aynı sonuçları verir) topluma ve insana uyguladılar. Darwin’den etkilenmişlerdir.
Soyaçekim-DNA-Düşkünler- Fakirler-Deney-Laboratuvar- Argo-Yoksul İşçiler-Ayyaşlar-Hırsızlar
Yazar eserde kişiliğini gizler
Uzun gözlem ve tasvir
Anlaşılır dil- sokak dili-çirkin, kaba, argo sözler kullanırlar
Sanat toplum içindir.
Natüralizm’de gerçeğin daha çok çirkin yönü ele alınır.
Natüralizm de bir roman ve hikaye akımıdır. Kurucusu Emile Zola’dır.
Natüralizmin ana ilkesi: “Sanat, doğanın bir kopyası olmalıdır.”
Bu akımda her eserin savunduğu bir “tez” vardır.
Temsilcileri: Emile Zola, Guy De, Maupassant, Alphonse, Daudet, John, Steinbeck, Goncourt Kardeşler
Emile Zola: Germinal, Meyhane
Alphonse Daudet: Değirmenimden Mektuplar, Pazartesi Hikayeleri (Hikaye); Trasconlu Tartarin, Jack (Roman)
Guy de Maupassant: Tombalak, Ay Işığı, Bir Hayat, Güzel Dost, Kalbimiz (Roman)
Gerhart Hauptmann: Güneş Doğarken, Dokumacılar, Güneş Batarken (Tiyatro)
Türk Edebiyatında: Hüseyin Rahmi Gürpınar, Nabizade Nazım, Beşir Fuat
PARNASİZM (ŞİİRDE GERÇEKÇİLİK)
* Romantik şiire tepki-Fransa
* Doğal güzellik ve dış görünüş
* Sanat sanat içindir.
* Duyguları değil nesneleri aktarmışlar- tablo şiir-resim altı şiir yazma-yapı unsuru- biçim güzelliği
* Kelimeler seçilerek kullanılır. Kelimelerin sıralanışı ve ahenk önemlidir.
* Kafiye ve redif- Sone
* Romantizmde bırakılan eski Yunan ve Latin kültürüne dönülmüştür.
*Parnasyenler şiiri salt biçim olarak görürler. Bu nedenle biçim güzelliğini her şeyin üstünde tutarlar. Yine aynı nedenlerle ölçü ve uyağa çok önem vermişler, ritmi ön plana çıkarmışlardır.
Parnas: Mitolojide ilham perilerinin yaşadığına inanılan efsanevi dağın adı
Temsilcileri: Theophille Gautier, Theodore Banville, Francois Coppee(kurucusu), Jose Maria De Heredia, Leconte De Liste, Sully Prudhomme
Türk Edebiyatı: Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin, Yahya Kemal
SEMBOLİZM (SİMGECİLİK)
19. yy. parnasizme tepki- gerçeği değil izlenimi- Mallarme
Sembolizmin ilkelerini, kuramını Stephen Mallarme oluşturmuş, bildirgeyi ise Jean Moreas yayımlamıştır. Sembolizmin öncüsü ise bu akımın ortaya çıkışından önce ürünler veren Charles Boudelaire‘dir.
Parnasyenler insan duygularına, izlenimlere önem vermiyorlardı; onlar için önemli olan gerçekti, düşüncelerdi. Sembolistler bu anlayışa karşı çıkmış, duygusallığa, insanın iç dünyasına yönelmişlerdir.
Sezdirmek-kapalı anlatım-anlaşılmak değil hissedilmek
Şiirde alaca karanlık üzüntü ve ay ışığı, gün doğumu, gün batımı gibi belli belirsiz varlıklar görüntüleri yansıtırlar.
Şiirde musiki- sanat için sanat
Dil ağırdır-farklı yorumlanabilen şiir-mecaz, imge, sembol
Temsilcileri: Baudelaire(kurucusu), Mallarme, Arthur Rimbaut, Paul Verlaine, Edgar Ailen Poe, Paul Valery
Türk Edebiyatı: Ahmet Haşim, Cenap Şahabettin, Ahmet Hamdi Tanpınar, Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet Muhip Dıranas
EMPRESYONİZM (İZLENİMCİLİK)
Fransa-sembolizmin uzantısı
Güzellik kapalılıktadır
Sanat sanat içindir.
Dış dünyada görülen değil kendilerinde uyandırdığı izlenimleri yansıtmışlardır.
Gerçekler kişilere göre değişir ve kişisel değer kazanır.
Dünya Edebiyatı: Rainer Maria Rilke, Paul Verlaine, Arthur Rimbaud
Türk Edebiyatı: Ahmet Haşim, Cenap Şahabettin
EKSPRESYONİZM (DIŞAVURUMCULUK)
20 yy Alman sinemasında uygulanmıştır.
Dış dünya değil insanın iç dünyası önemsenmiş
Ben duygusu önemli
Çığlık
Fantastik ve korkunç olaylar
Amaç, insanların ruhsal durumlarının ortaya konmasıdır.
Dünya edebiyatında: Franz Kafka, Thomes Stearns Eliot, James Joyce
KÜBİZM
20. yy empresyonizme tepki olarak resim-Picosso
“Söylenmemiş olanı”, “görülmemiş olanı”
Eşyayı üç boyutlu, geometrik
Şiirde anlaşılırlıktan çok görünürlülük
Dünya Edebiyatında: Apollinaire, Max Jacob, Jean Cocteau, Blaise Cendrars (küp) geometrik şekiller
FÜTÜRİZM (GELECEKÇİLİK)
20. yy makineyi ve hızı ele almıştır.
İtalyan Marinetti (kurucu)
Hız, makine, gelecek, buharlı makineler, piston, çark
“Geçmişten kopuşu, yenilik ve değişikliğe yönelişi” ilke edinmiştir.
Geçmişi reddetme teknolojinin insanlığı kurtarabileceği düşüncesi
Biçim, uyak, ölçü, nazım birimi gibi geleneksel kurallar terk edilir.
Temsilcileri: Marinetti ve Mayakovski
Türk edebiyatı: Nazım Hikmet
DADAİZM (KURALSIZLIK)
20 yy Tristan Tzara(kurucu)
“ağaç parçası, tahta at”
Tüm kurallara karşı çıkma
Kuralsızlığı kural edinme
Kelimeleri rastgele kullanmak (bir şapkaya atıp rastgele çekerek) suretiyle şiir yazmışlardır.
Edebiyatımızda “Garip” akımı kısmen
Temsilcileri: Tristan Tzara, Breton, Aragon
SÜRREALİZM (GERÇEK ÜSTÜCÜLÜK)
1924 Fransa, Natüralist ve Parnasizm tepki
Freud’un “psikanaliz” kuramı- bilinçaltı sanatın gerçek kaynağıdır. (buz dağı)
Bu istekler düş, rüya, yarı rüya durumunda çıkar.
Hipnotize edilmiş insanlara şiir söylettiler.
Akıl ve mantık değersizdir. İnsanı yönlendiren içgüdü, bilinçaltıdır demişlerdir.
Mizah, espri ve alaya önem verme
Temsilcileri: Andre Breton(kurucu), Louis Aragon, Paul Eluard, Philippe Soupault, Rene Char
Türk Edebiyatında: Garip ve İkinci Yeni
EGZİSTANSİYALİZM (VAROLUŞÇULUK)
20. yy kurucusu Jean Paul Sartre’dır
İnsan kendi özünü kendisi seçer. Var olma öz’den önce gelir.
İnsan değerlerini oluşturabilir.
İnsan bütünüyle özgür olmalıdır.
Temsilcileri: Jean Paul Sartre(kurucu), Albert Camus, Andre Gide, Samuel Beckett, Franz Kafka
Yorumlar
Yorum Gönder