TİYATRO


 TİYATRO

Tiyatro, dramatik metinlerin sahnede canlandırılmasıyla ortaya çıkan sanat
dalıdır.
Belli bir metne dayanması ve sahnelenmesi, tiyatroyu hem edebî metin hem de güzel sanatların bir dalı yapar.
Büyük oranda sahnede canlandırma amacıyla yazılan tiyatro metinleri az da olsa okunmak amacıyla da yazılabilir.

Darülbedayi(Güzellikler Evi)

“İstanbul Şehir Tiyatrosunun” ilk şekli ve adıdır. Türk tiyatro tarihinde, tiyatronun kuruluş ve gelişmesinde Darülbedayi topluluğu öncülük etmiştir. Teşkilatın ilk adı Darülbedayi-i Osmanidir. Türkiye’de ilk düzenli bir tiyatro kurulması ve sahne sanatçılarının yetiştirilmesi fikri 1914 yılında Şehremini Operatör Cemil Topuzlu tarafından ortaya atılmıştır. Bu fikrin gayesi, Türk halkına tiyatroyu sevdirmekti.

Savaş sırasında, Darülbedayi sanatçıları, Asker Ailelerine Yardım Cemiyeti faydasına Hüseyin Suad‘ın adapte ettiği 1916’da Çürük Temel adlı oyunu sahneleyerek halka sundular. Bundan sonra, Halit Fahri Ozansoy’un “Baykuş” adlı manzum piyesi sahneye kondu. Savaş sonrasında oyunlara devam edildi.

Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında Tiyatronun Özellikleri

Epik Tiyatro: Toplumcu gerçekçi bir anlayışla yazılan tiyatrolara epik tiyatro denir. Genel manada eleştiri ön plandadır.

Absürt tiyatro: Bütün kalıplara, alışılmış düzene karşı çıkar. Mantık sınırlarını tanımaz. Olaylar arasında bağ kurulmaz. Kahramanları genelde zavallı, suçlu, bilgisiz ve zayıf kişilerdir. Belli bir olay dizisi yoktur. Verilmek istenen mesaj yoruma açıktır. Samuel Beckett’in Godot’yu Beklerken ve Eugene lonesco’nun (Öjen İyonesku) Kel Şarkıcı adlı oyunları bu türün ilk örnekleri olmuştur.

Tiyatro Türünün İlkleri
Tiyatro, Eski Yunan’da MÖ 6. yüzyılda Dionysos (Dionis) adındaki tanrı kahraman adına düzenlenen dinî törenlerde doğmuştur.
Batılı tarzda ilk tiyatro eserini Şinasi’nin, Şair Evlenmesi adlı oyunudur.
Namık Kemal’in Vatan yahut Silistre oyunu da sahnelenen ilk eserimiz olmuştur.

Faruk Nafiz Çamlıbel’in AkınÖzyurt, Kahraman; Yaşar Nabi Nayır’ın Mete; Necip Fazıl Kısakürek’in Sabır TaşıTohum; Behçet Kemal Çağlar’ın Çoban ve Atilla adlı eserleri Cumhuriyet’in ilk yıllarında verilen eserlerden bazılarıdır.

TRAJEDİ (TRAGEDYA)

Kökeni Eski Yunan edebiyatına dayanan trajedi; seyircide heyecan, korku ve acıma hissi uyandırarak ruhu kötülüklerden arındırma amacı güden tiyatro türüdür.
Konularını tarihten ve mitolojiden alır.
Trajedinin konu edindiği insan, eğitimlidir ve soylular arasından seçilmiştir. Kahramanlarsıradan
insanlar değil krallar, kraliçeler, prensler, tanrılar, yarı tanrılardır.

Trajedide kaba ve çirkin sözlere yer verilmez.
Öldürme, yaralama gibi olaylar sahnede canlandırılmaz, sahne gerisinden seyirciye duyurulur.

Trajedi manzum olarak yazılır, genellikle beş perdeden oluşur, aralıksız oynanır. Koro ve diyalog bölümlerinden oluşur. Koro perde görevini üstlenir.

Üç birlik kuralına uygun olarak yazılır. Üç birlik kuralı; eserin tek olay, tek mekân, tek gün kalıbı içinde yapılandırılmasıdır.

Trajedi türündeki tiyatronun en önemli temsilcileri Eski Yunan edebiyatında Euripides, Aiskhylos, Sophokles; XVII. yüzyıl Fransız edebiyatında Racine (Rasin) ve Corneille’dir (Korney).

 

KOMEDİ (KOMEDYA)

Kişilerin ve toplumun aksayan yönlerini güldürücü ögelerle iç içe yansıtan tiyatro türüdür. Korkaklık, cimrilik, dalkavukluk gibi huy ve davranışlar abartılarak seyirciyi güldürürken düşündürmek amaçlanır.

Konular günlük yaşamdan alınırKahramanlarhalk kesiminden kimselerdir.
Üç birlik kuralına uyulurKaba şakalar, söz oyunları, imalar önemli yer tutar.
Öldürme, yaralama gibi olaylar sahnede canlandırılır.

Manzum olarak yazılır, beş perdeden oluşur, aralıksız oynanır.
Koro ve diyalog bölümlerinden oluşur. Koro perde görevini üstlenir.
Komedinin en önemli temsilcileri Eski Yunan edebiyatında Aristophanes (Aristofanes) ve XVII. yüzyıl Fransız edebiyatında Molière’dir.

Komedi Türleri

Komedi; karakter komedisi, töre komedisi, entrika komedisi gibi türlere ayrılır. Karakter Komedisi: Günlük yaşamda her zaman rastlanabilecek insan kusurlarını belli tiplerden hareketle konu edinen komedi türüdür. Töre Komedisi: Bazı töre ve gelenekleri eleştirel bir tutumla yansıtan komedi türüdür. Entrika Komedisi: Olayların seyircide merak uyandıracak şekilde düzenlenmesiyle güldürmekten başka bir amaç gözetilmeyen komedi türüdür.

DRAM

Hayatı hem acıklı hem gülünç yönleriyle bir bütün olarak yansıtmayı amaçlayan tiyatro türüdür.
XVIII. yüzyılda klasisizme tepki olarak doğan romantizm akımıyla ortaya çıkmıştır.
Romantizm, klasisizmin akla ve sağduyuya verdiği önemi reddedip duygu ve hayali öne alan bir edebî akımdır.

Konularını millî tarihten, günlük yaşamdan almıştır.
Kahramanlar toplumun her kesiminden seçilebilir.
Kişiler tek yönlüdür, bütünüyle iyi ya da kötüdür.
Dramda trajedi ve komedideki üç birlik kuralına uyulmaz.
Kaba ve argo sözlere de yer verilebilir.
Öldürme, yaralama gibi olaylar sahnede canlandırılır.
Dram nazım ve nesir şeklinde yazılabilir. Perde sayısı yazarın tercihine bağlıdır.

İlk örneklerini İngiliz sanatçısı William Shakespeare’in (Vilyım Şekspir) verdiği dramın ilkelerini XIX.
yüzyıl Fransız sanatçısı Victor Hugo (Viktor Hügo) belirlemiştir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BAĞLAÇ

10. SINIF 3. ÜNİTE

EDEBİ AKIMLAR