FİİLİMSİ (EYLEMSİ)

 FİİLİMSİ (EYLEMSİ)

Eylemden türeyen bu sırada kip ve kişi eki almayan sözcüklerdir.

Bu sözcükler ad, sıfat ya da zarf göreviyle kullanılabilen, ancak fiil anlamını yitirmeyen sözcülerdir.

Fiilimsileri bilmek için öncelikle çekim fiil ve ek fiil kavramlarını bilmek gerekir.

 

ÇEKİMLİ FİİL / EK FİİL / FİİLİMSİ

Hırsızı yakalamak için sokağın başına dek koştum.(fiilimsi)

Kamyonun kasasında kasalar dolusu kaçak ürün vardı.(ek fiil)

Şu koşan çocuğu yakalayın hemen!(çekimli fiil)

 

Fiilimsiler üç farklı şekilde karşımıza çıkar.

İSİM FİİL (AD EYLEM)

İsim Fiil / Ad eylem / Eylem Adı / Mastar

 

Öğrenciler çalışmayı pek sevmiyor.

Aile toplantılarında şiir okumayı çok severdi.

Öğrencilerle ilgilenmekten zevk alırdı.

En büyük ideali başarılı bir öğretmen olmaktı.

Çalışmak insanı dinçleştirir.

Bebeğin gülüşü herkesi neşelendirecek kadar güzeldi.

Okumanın yararları saymakla biter mi?

 

Not:  Ad eylemler kimi zaman eylem anlamını yitirip kalıcı ad olurlar. Bu sözcükler eylem anlamlarını yitirdiklerine göre bunlara artık eylemsi demek de yanlış olacaktır.

 

Duvara çivi çakmak istedi.(isim fiil)

Elindeki çakmakla kâğıdı tutuşturdu.(isim)

 

Her konuda bana danışmaya çalışırdı.(isim fiil)

Kıyafetlerini danışmaya bıraktım, oradan al.(isim)

 

 

Çocuk ne zaman dışarı çıksa dondurma diye tutturuyor.(isim)

Soğuk su bizi dondurmaya başlamıştı bile.(isim fiil)

 

Yemek çok sıcaktı.(isim)

Bunları yemekten hoşlanıyorum.(isim fiil)

 

Tarlayı ekmek gerekecek bu sene.(isim fiil)

Bakkaldan ekmek al. (isim)

 

 

SIFAT FİİL (ORTAÇ)

SIFAT FİİL / SIFAT EYLEM / ORTAÇ

an-ası-mez-ar-dik-ecek-miş

 

Kuruyan dalları budandı ağacın.

 

“-an / -ası”

 

Güya, konuşan öğrencilere ceza verecekmiş.

Görülesi yerleri var bu güzel kasabanın.

 

“-mez”                    (kip eki?  /  fiilimsi eki?)

Utanmaz adam, ne zaman görsem tembel tembel yatıyor.(sıfat fiil)

Bunları göze alan biri kimseden utanmaz.(çekimli eylem)

 

“-ar”                 (kip eki?  /  fiilimsi eki?)

Akar yakıt dünyanın hızla tükenen değeridir. (sıfat fiil)

Kasabada sular akşamdan akşama bu saatler arasında akar.(çekimli eylem)

 

“-dik”                     (kip eki?  /  fiilimsi eki?)

Tanıdık yüzler vardı törende.(sıfat fiil)

Terminalde onu görünce hemen tanıdık.(çekimli eylem)

 

“-ecek”            (kip eki?  /  fiilimsi eki?)

Yarışacak sürücüler, araçlarının başında yerlerini alıyor.(sıfat fiil)

Rus ve Alman pilotlar bu turda yarışacak.(çekimli eylem)

 

“-miş”                          (kip eki?  /  fiilimsi eki?)

Kurumuş dalları budadı.(sıfat fiil)

Balkondaki çamaşırlar hemen kurumuş.(çekimli eylem)

 

*** Ortaçlar da kimi zaman tamamen adlaşarak ad görevi üstlenirler.***

Evi bu kadın temizleyecek.(çekimli eylem)

Evi temizleyecek kadın henüz gelmedi.(sıfat fiil)

Arabanın silecek suyu bitmiş yine.(isim)

 

ADLAŞMIŞ SIFAT FİİL / ORTAÇ

*** Ortaçların niteledikleri adlar kimi zaman cümleden düşebilir. Bu durumda ortaç sıfat olarak değil de isim olarak görev alır cümlede.***

Yeni gelen adayların nerede kalacakları belli mi? (sıfat fiil)

Yeni gelenlerin nerede kalacakları belli mi?(adlaşmış sıfat fiil)

 

ZARF FİİL / ULAÇ

BAĞ FİİL  /   BAĞ EYLEM  /   ULAÇ

“ken, -alı, -eli, -madan, -meden, -ınca, -ince, -unca, -ünce, -ıp, -ip, -up, -üp, -arak, -erek, -dıkça, -dikçe, -dukça, -dükçe, -tıkça, -tikçe,”

Kenyalı Asıya ince ipi araklamadan gittiğinde oldukça gençti.

 

 

“-ıp, -ip, -up, -üp”

Parayı uzatıp yoluna devam etti.

 

 

“-arak, -erek”

Konuşarak yürüyorduk yolda.

 

 

“-madan, -meden”

Bir daha düşünmeden konuşma!

 

 

“-maksızın, -meksizin”

Durmaksızın senden bahsediyor.

 

 

“-casına, -cesine”

Öldürürcesine dövdüler çocuğu.

 

“-asıya, -esiye”

Ölesiye seviyor onu

 

“-a…-a”

Sora sora Bağdat bulunur.

Gidiyordum güle oynaya.

 

“-ınca, -ince”

Gün doğunca tüm dağa canlanır.

 

“-alı, -eli”

Sen gideli dostlarıyla ilgilenmez oldu.

 

“-dıkça, -dikçe”

Onu gördükçe seni anımsıyorum.

 

“-ken”

Ders çalışırken rahatsız edilmek istemem.

 

“(i) r –mez”

Buraya gelir gelmez beni ararsın.

 

 

“-dığında, -diğinde”

Çok çalıştığımda kendimi iyi hissediyorum.

 

 

“-dığı için”

Onunla geldiği için mutlu olduk.

 

ÖRNEK CÜMLELER

Kimseye görünmeden gel.

Mağazalar kapanmadan yetişmeliyiz.

Kitabı okumadan gelme.

Bu okumadan çok etkilendim.

Gezmelerden geldik.

Tanıdık kişilerle karşılaştık.

Tanıdıkça nasıl biri olduğunu anladık.

Gelir gelmez yemek yedi.

Utanmaz adam dışarı çıktı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BAĞLAÇ

10. SINIF 3. ÜNİTE

EDEBİ AKIMLAR