SERVETİFÜNUN EDEBİYATI

 SERVETİFÜNUN EDEBİYATI (EDEBİYATICEDİDE)

(1896-1901)

Doğu-Batı mücadelesinin kesin sonucu Batı lehine olmuştur.

Servetfünun dergisinin başına  Tevfik Fikret (7 Şubat 1896) geçmiştir.

1901’de Hüseyin Cahit Yalçın’ın Fransızcadan çevirdiği “Edebiyat ve Hukuk” yazısı nedeniyle Servetifünun dergisi kapatılır ve topluluk dağılır.

GENEL ÖZELLİKLERİ

*Sanat sanat içindir

*Bir şiirde birden çok kalıp

* “Her şey şiirin konusu olabilir.”

*Bütün güzelliği önemlidir.

*Ağır bir dil kullanılmıştır.

*Kafiye kulak içindir”

*Şiirde değişik biçimler “sone” ve “terzarima” (serbest müstezat)

*Terza Rima, üçer mısralık bendlerle yazılmış bir nazım biçimidir.

aba bcb cdc ded e biçimindeki uyak düzeni, örüşük uyak olarak adlandırılır. Bend sayısı belirsizdir. Tek bir mısra ile sona erer.

*Sone, iki dörtlük ve iki üçlükten oluşan 14 dizelik bir nazım şeklidir.

*Sosyal konulardan uzak durulmuştur.

*Ramantizmden-Realizm ve Natüralizm

*Şiirde Parnasizm-Sembolizm

*Romanda da dil ağır, üslup sanatkâranedir.

*Roman tekniği sağlam

*Konular İstanbul’dan

*Betimlemeler gözlem nesneldir.

*Bu dönem sanatçıları devrin siyasal baskıları nedeniyle gazetecilik, tiyatro gibi alanlara pek fazla eğilmemişlerdir.

Serbest müstezat, hem aruz, hem de hecenin çeşitli kalıplarıyla yazılabilir. Temel olarak alınan kalıbın çeşitli parçaları çeşitli düzenlerle bir arada kullanılabileceği gibi aynı nazım içinde yalnız bir kalıp değil, başka kalıplar ve bunların parçaları da kullanılabilir.

 

TEVFİK FİKRET (1867-1915)

Recaizade Mahmut Ekrem, Fikret’in edebiyat öğretmenidir.

Sanat yaşamı iki ayrı dönem içerisinde incelenebilir. Birinci dönemde “sanat sanat içindir”

İkinci dönemde ise 1901’den sonra toplum için sanat

Parnasizm

Müstezadı, serbest müstezat yapan, nazmı düzyazıya yaklaştıran, beytin, aruzun egemenliğine son veren hep Fikret’tir.

“Sis” şiiriyle İstanbul’a nefret dile getirmiştir.

Tarih-i Kadim eseriyle inancını yitirmiştir.

Ona göre en önemli varlık insandır.

Dinleri, savaşlara kaynaklık etme nedeniyle eleştirir.

Çocuklar için ilk kez şiirler yazan sanatçıdır. ŞERMİN

Aruz ölçüsünü Türkçeye başarıyla uygulayan üç büyük sanatçıdan biridir. (Yahya Kemal, Mehmet Akif)

Hasta Çocuk şiiri hem edebi hareketin hem de Fikret’in Servetifünun dergisinde yayımlanan ilk şiiri olur. Hasta Çocuk şiirinde bahsedilen çocuk, oğlu Halûk’tur.

Tevfik Fikret’in aşk şiiri oldukça azdır. En meşhur aşk şiiri olarak “Tesadüf” kabul edilir genellikle.

Aveng-i Şuhûr önemli bir eserdir. Yılın her bir ayı için şiirler yazmıştır. Bu şiirler dergide yayımlanırken aynı zamanda şiirin yanına o ayı temsilen bir resim de konulmuştur.

Sis, II. Abdülhamit rejimi dönemi İstanbul’una duyulan nefretin şiiridir. Sis; İstanbul’dan hareketle dönemin çürümüşlüklerini  hicveden/eleştiren ilk örnektir.

Hasta Çocuk, Balıkçılar, Nesrin, Ramazan Sadakası adlı eserleri günlük hayatı yansıtmaktadır.

 

ESERLERİ:

Rubab-ı Şikeste    “sanat için sanat”

Haluk’un Defteri “Geçiş süreci eseridir. Bu eseriyle birlikte toplumcu şiire yönelimi söz konusudur.”

Rübabın Cevabı “toplum için sanat”

Tarih-i Kadim Bu dönemde çokça tepki toplayan şiirler arasındadır. Tarih-i Kâdim’de tarihin derinliklerinden gelen değerlere dair olumsuz bir benzetme yapılmak suretiyle Türk tarihinin ve kültürünün değerleri bir “hortlak” metaforu ile anlatılmıştır. Bu şiirde Tevfik Fikret’in inançsızlık temine saplanıp kaldığını görüyoruz. 

Bu şiirden sonra Tevfik Fikret Mehmet Akif’i “Molla Sırat“; Mehmet Akif de Tevfik Fikret’i “Zangoç” olarak eleştirmiştir.

Şermin (hece ölçüsüyle çocuklar için yazmıştır.)

 

 

HALİT ZİYA UŞAKLIGİL (1866-1945)

*Roman tekniği sağlamdır.

*Realizmin ilk olgun örnekleri

*Dili ağırdır.

*Konularını İstanbul’dan

*Gözlem önemli

*Romanlarında aydın tabaka

*Hikâyelerinde halkı işlemiştir.

Eserleri:

Romanları: Nemide, Bir Ölünün Defteri, Ferdi ve Şürekâsı, Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnu, Kırık Hayatlar

Öyküleri: Bir Yazın Tarihi, Solgun Demet, Hepsinden Acı, Aşka Dair, Kadın Pençesi, İzmir Hikâyeleri…

Oyunlar: Kâbus, Füruzan(adapte), Fare (adapte)

Anıları: Kırk Yıl, Saray ve Ötesi, Bir Acı Hikâye

Sanat ve Edebiyat Üzerine Yazdıkları: Sanata Dair

Şiir: Mensur Şiir

 

 

CENAP ŞAHABETTİN (1870-1934)

Tıp öğrenimi- sembolizm

Ağır bir dil

Aruzun birden fazla kalıbı

Kurtuluş Savaşı’na karşı çıkmış

Dilde sadeleşmeye karşı çıkmış

Aşk ve doğa

Elhan-ı Şita

 

Eserleri:

Gezi: Hac Yolunda, Suriye Mektupları, Avrupa Mektupları

Makale ve Deneme: Evrak-ı Eyyam, Nesr-i Harp, Nesr-i Sulh, Tiryaki Sözler

Oyun: Körebe, Yalan

Şiir: Tamat

 

 

 

MEHMET RAUF (1875-1931)

Ruhsal çözümlemeler

İlk psikolojik roman “Eylül”

 

Eserleri:

Roman: Eylül, Ferda-ı Garam, Genç Kız Kalbi, Karanfil ve Yasemin, Son Yıldız

Tiyatro: Pençe, Cidal, Sansar

Mensur Şiir: Siyah İnciler

Öykü: İntizar, Âşıkane, Son Emel, Hanımlar Arasında

 

SERVETİFÜNUN DÖNEMİNİN DİĞER SANATÇILARI

ŞİİR: Hüseyin Siyret, Hüseyin Suad, Ali Ekrem, Süleyman Nazif, Süleyman Nesib, Faik Ali, Celal Sahir

 

SÜLEYMAN NAZİF:

Şiir: Gizli Figanlar- Firak-ı Irak

Şiir-Düzyazı: Malta Geceleri

 

HÜSEYİN CAHİT YALÇIN:

Roman: Hayal İçinde

Eleştiri: Kavgalarım

Öykü: Hayat-ı Muhayyel

 

AHMET HİKMET MÜFTÜOĞLU

Öykü: Haristan ve Gülistan, Çağlayanlar

Roman:

Gönül Hanım: Türk edebiyatında Orta Asya’dan bahseden ilk eserdir. Ata yurdunu ve Göktürk Abidelerini okuyucularına tanıtmış, ayrıca Batı dünyası seviyesine ulaşmanın yollarını kahramanlar aracılığıyla göstermiştir.

 

AHMET ŞUAYİP: Eleştiri yazarı

 

 

 

 

SERVETİFÜNUN DÖNEMİ BAĞIMSIZ SANATÇILAR

HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR (1864-1944)

Roman: Şık, Şıpsevdi, Mürebbiye, İffet, Metres, Tesadüf, Nimetşinas, Gulyabani, Cadı, Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç, Utanmaz Adam, Deli Filozof, Sevda Peşinde, Hakk’a Sığındık, Kesik Baş, Kaynanam Nasıl Kudurdu, Ben Deli Miyim?, Efsuncu Baba, İnsanlar Maymun muydu? Cehennemlik, Billur Kalp

Öykü: Kadınlar Vaizi, Katil Buse, Gönül Ticareti, Melek Sanmıştım Şeytanı, İki Hödüğün Seyahati, Eti Senin Kemiği Benim, Namusla Açlık Meselesi

Tiyatro: Kadın Erkekleşince, Hazan Bülbülü

Not: Hüseyin Rahmi, Ahmet Mithat geleneğini sürdürmüştür. Yani teknik açıdan kusurlu, dili sadedir. Sokağı edebiyata getiren sanatçı olarak bilinir. Eski İstanbul hayatını İstanbul halkının günlük yaşantısı vardır eserlerinde. Hatta olaylarla ilgisiz bilgiler de verir.

 

 

AHMET RASİM (1864-1932)

Fıkra, makale ve anılarıyla tanınır.

İstanbul’un günlük yaşantıları

Eserleri:

Fıkra: Eşkâl-i Zaman, Şehir Mektupları

Anı: Gecelerim, Falaka, Gülüp Ağladıklarım

Roman: Hamamcı Ülfet

Söyleşi: Ramazan Sohbetleri, Muharrir Bu ya

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BAĞLAÇ

10. SINIF 3. ÜNİTE

EDEBİ AKIMLAR